İmamoğlu: “İstanbul İmar Yönetmeliği ile ilgili meslek odalarıyla temasa geçerek en derin sorunların hangi konularda olduğunu araştırdık”
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, AYİDER’in “100. Yılında Yeşilkent İstanbul” konulu etkinliğinde; “İstanbul İmar Yönetmeliği’ni sıfırdan çalıştık. Bunu yaparken de meslek odaları ve sizin gibi bazı kuruluşlarla temasa geçerek en çok hangi konularda en derin sıkıntı yaşadıklarına dair görüşlerini sorduk. ‘Merkezden misiniz’ diye soracaksınız. idare ve imar kanunları üzerinde mi çalışıyorsunuz?’ “Bu en çok İstanbul’u etkiliyor. Peki bunun üzerinde kendimiz mi çalıştık? Hayır, kendimiz için çalışmadık. Biz de ayağa kalktık ve tüm bunları Şehircilik Bakanlığı ile paylaşmak için büyük çaba harcadık” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Anadolu Yakası İnşaat Müteahhitleri Birliği’nin (AYİDER) düzenlediği “100. Yılında Yeşilkent İstanbul” konulu etkinliğe katıldı. Kadıköy Büyük Kulüp’te düzenlenen etkinlikte Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı da İmamoğlu’na eşlik etti. AYİDER Başkanı Hakan Şişik’in konuşmasının ardından mikrofona gelen İmamoğlu, tüm katılımcıların Cumhuriyet Bayramını kutladı. İstanbul’un öğrenci ve yoğun mülteci göçünün de katkısıyla yaklaşık 20 milyon nüfuslu bir mega kent olduğunu vurgulayan İmamoğlu, “Şehrimiz dünyayı etkileyen her krizden etkilenme riski taşıyan bir şehir. Mega şehirler, büyükler” şehirler, şu anda dünyanın çok büyük bir nüfusuna ev sahipliği yapan şehirler ve bildiğimiz gibi bu şehirlerin ciddi sorunları var.İklim krizi, ekolojik kriz ve özellikle yoksulluk bir araya geldiğinde ciddi bir yaşam beklentisi sorunu, yaşam kalitesi sorunu ortaya çıkıyor. O şehirlerde, bu krizler üst üste gelince bu şehirlerde de konut krizi oluyor, “Oluyor” dedi.
“İSTANBUL’DA VEYA TÜRKİYE’NİN HERHANGİ BİR YERİNDE YAKLAŞIK 16-17 KURUM İMAR PLANI YAPABİLİYOR”
“İstanbul’da veya Türkiye’nin herhangi bir yerinde yaklaşık 16-17 kurum plan yapıp, plan iptal edebiliyor” bilgisini paylaşan İmamoğlu, “Sizin bilmediğiniz bir yerde, bir noktada bir anda üretime geçebilirler. Bunlar TOKİ, Şehircilik Bakanlığı, İller Bankası, Özelleştirme İdaresi, ilçe belediyesi, büyükşehir belediyesi vs. Bu karmaşık dönem maalesef bu son dönemin ürünü. Nedeni şu: Daha ziyade şekillenme sorunu. Siyasi biçimlerden ve siyasi sonuçlardan çok, bu anlamda geri dönülemez hasarlarla sonuçlanan bir durumdur.İstanbul Cumhuriyetin süreçlerine baktığımızda özellikle ilk yıllarında, Mustafa Kemal Atatürk 1920’li ve 30’lu yıllarda bir liderlik sergilerken, Genç Cumhuriyetin iyi planlamasına yönelik belki de dünyanın en öncü planlamacılarıyla, ne yazık ki son 20 yılda yapılan çalışmaları doğru yerleştiriyorum, bunları söylemekten hiç çekinmiyorum, büyük ölçüde devletimizin yozlaşmasına yer açtılar. şehirler ve korkunç kentleşme. “Ve yaratılan bu yer şehri zor durumda bırakıyor” dedi.
“İSTANBUL İLK KEZ BU KADAR KAPSAMLI BİR PLANI TÜM TARAFLARIN OY BİRLİĞİ İLE GERÇEKLEŞTİRMİŞTİ”
“Bugünkü hükümet, merkezi hükümet, 2019’da İstanbul’da 1/100 binlik bir plan yapmıştı” diyen İmamoğlu, şöyle devam etti: “O dönemde katılımı ön planda tuttukları için, üyesi olduğum siyasi parti dahil tüm partiler, Oy birliğiyle İstanbul’a oy verildi, ilk kez bu kadar kapsamlı bir plan elde edildi, 2019, dün, 100 yıl, 50 yıl, 30 yıl, 40 yıl, dünden bahsetmiyorum, çok uzun sürmedi, içinde 2-3 yıl oybirliğiyle kabul edilen planı alıp çöpe attılar, farklı bir şehir düzeni oluşturuldu, bir anda alabora oldu, havalimanından yeşil alanlarına, sit alanlarından rezerv alanlarına, şehir alabora oldu. askeri alanlardan daha birçok şeye. 2013 ve 2014’te adım adım, aşama aşama baktık, Kanal İstanbul gibi. Bir anda 2.5-3 milyon nüfuslu bir bölge imar planı geliştirdi. Size, bize, ilçe belediyelerine, büyükşehir belediyelerine sormadan yaklaşık 140 milyon metrekare. 100.000’e ulaşana kadar planı uyguladılar. “Bu dünyanın hiçbir yerinde olamaz” dedi.
“ASKERİ ALANLARIN YÜZDE 96,5’İ YERLEŞİM ALANLARINA DÖNÜŞTÜRÜLDÜ”
2009 yılında yapılan 1/100.000’lik planda 15 bin 300 hektar askeri alanın bulunduğu bilgisini paylaşan İmamoğlu, “2016 yılında hükümet askeri alanları şehir dışına taşıma kararı aldı. Bildiğiniz gibi, O dönemde bu konu çok konuşuldu, darbe girişiminden sonra böyle bir karar alındı.” “Bir karar verildi ve böyle bir tercih yapıldı. O dönemde yapılan açıklamada, işe alınanların kara dönüştürülmeyeceği, öncelikle yeşil alan olarak kullanılacağı, ayrıca sosyal ve teknik olarak kullanılacağı belirtilmişti. Eğitim, sağlık gibi altyapı alanları” dedi. Uygulamanın tam tersi olduğunun altını çizen İmamoğlu, askeri alanların yüzde 96,5’inin yerleşim alanına dönüştürüldüğüne dikkat çekti. Şu ana kadar yapımı tamamlanan konutlarda 40 bin kişinin yaşadığını belirten İmamoğlu, “Yapılacak ve yapılmak üzere olan binlerce konut daha var. Ben daha da ileri gidiyorum. Sosyal konut yapılacak mı diye merak edebilirsiniz. Burada üretildi. Bunların yüzde 85’i lüks konut olarak inşa edildi.” dedi. Önceki dönemde bu tür imar değişiklikleriyle 86 milyar dolar kâr yaratıldığını vurgulayan İmamoğlu, söz konusu paranın İBB’nin 12 yıllık bütçesine karşılık geldiğinin altını çizdi.
“İSTANBUL İMAR YÖNETMELİĞİ KONUSUNDA MESLEK ODALARIYLA İRTİBAT KURARAK HANGİ SORUNLARIN EN DERİN SORUNLAR OLDUĞUNU İNCELEDİK”
Göreve geldikten sonra “İstanbul İmar Yönetmeliği” üzerinde sıfırdan çalıştıklarını belirten İmamoğlu, şöyle konuştu:
“Bunu yapmaya çalışırken meslek odaları ve sizin gibi bazı kuruluşlarla temasa geçtik ve en çok hangi konularda sıkıntı yaşadıkları konusunda görüşlerini sorduk. ‘Merkezi yönetimden misiniz, imar kanunları üzerinde çalışıyorsunuz’ diyeceksiniz. Bu en çok İstanbul’u etkiliyor. Peki bunu kendimiz için mi yaptık? Hayır, kendimiz için çalışmadık. Bütün bunları Şehircilik Bakanlığı ile paylaşmak için çok çaba harcadık. Hem önceki bakanla hem de önceki bakanla paylaştık. şimdiki bakan. Sağolsun şimdiki bakanımız da göreve başlayacak. Gelmiyor, randevu istedim. Beni davet etti. Gittik. Ama bakın siyasetin ve hayatın temellerin atıldığı bir alan oluşturması can sıkıcı. konular tartışılmıyor, biliyorsunuz Altyapı ve Kentsel Dönüşüm diye bir başkanlık kuruldu, ucu açık bir kavram yani başka bir şey var, TOKİ gibi başka bir kurum, Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü, her şeyi yapabilir. Biz bambaşka bir şey anlattık mesela, çok misafirperverdi, bunun kanunla bile desteklenmesi gerektiğini söyledik, hatta birkaç yerde buna olumlu yanıt verdi, Sayın Bakan da bir açıklama yaptı.
“ŞEFFAFLIK YERİNE İBB’Yİ GÖZDEN GEÇİREN BİR SİSTEM TERCİH EDİLİR”
‘İstanbul’a özel bir çalışma yapalım’ dedik. Ancak bu iş o kadar şeffaf ve o kadar kolaylaştırıcı olsun ki; Biz onun içinde olalım, sen de onun içinde ol. Hadi yönetelim. Moderatör olun. ‘Hızlı karar vermeye dikkat edelim.’ Bu 2/3 çoğunluğun azaltılmasını sunduğumuz rapora dahil ettik. Bunlardan 2-3 tanesi buradan alındı. Bunun dışında bir Cumhurbaşkanlığı kuruldu. ‘Hayır’ dedim, ‘Biz bir konsey gibiyiz, İstanbul Deprem Meclisi gibi, buna başkanlık da denir, kurul da olur, komisyon da, konsey de, ne olur… Sizi de kapsayan bir mekanizma istedik, bir Bilgi paylaşımının hızlı olduğu, olgunlaştığı bir alan. İşte neredeyse insanların üzerine yıkılacak bir bina. Yıllardır boşaltılmadı. Biliyoruz, bu sorunları yaşıyoruz. Bunları ortadan kaldırır ama şeffaftır. Peki şeffaflığa tercih edilen şey nedir? Büyükşehir Belediyesini bile yok sayan bir sistem tercih ediliyor. Bütün bunlar külfetli görevlerdir. Bütün bunları çözebilecek yöntemler var sevgili dostlar. Tek bir şartımız var: Paylaşmak. Ayrıca burada başka bir hesap olmayacak. Yani kamu yöneticisinin beyninin arkasında başka bir hesap olmayacak. Hesap açıktır: Millete fayda sağlayacak, milletin çıkarını gözetecek, bu milletin hayatını koruyacak, geleceğini güzelleştirecek yöntem ve üslup bulma sorunu. Ama seçim diğer tarafta.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü kurma kararı 16 Ekim 2023’te Resmi Gazete’de yayımlandı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı bünyesinde kurulan Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü’ne 2665 ekip tahsis edildi.
